SAYFA BULUNAMADI
Varis Nedir ?
Varis, deri içinde ya da deri altında çoğunluğu gözle görülebilen ya da parmak dokunuşuyla hissedilebilen kıvrıntılı toplardamar genişlemesidir. İnsanlar arasında genellikle kozmetik bir sorun gibi algılansa da aslında varisler ayaklarda ağrı, kramp, yorgunluk ve ağırlık hissi, sıcaklık, şişlik, uyuşma, kaşıntı gibi yakınmalara yol açabilir. Varisler seyrek olarak ayak yaraları, varis kanaması ya da pıhtılaşması gibi daha büyük sorunlara yol açabilir. Varisin yol açtığı en önemli sorun insanın yaşam kalitesini bozmasıdır.
 
Neden oluşur ?
Bacak varisinin kesin olarak neden oluştuğunu hala bilmiyoruz. Ama varis hastalarında toplardamarlarda kan akımını ayaklardan kalbe doğru yönlendiren kapakçıkların işlev bozukluğu olduğunu biliyoruz. Bu kapakçıklar normalde kanın tek yöne, yani ayaktan kalbe doğru akmasına izin verir ve geriye yani ayağa doğru akımı engeller. Varisli hastalarda ise kapak işlevinin bozukluğuna bağlı kan akımı ara ara ayak yönüne de olabilir. Buna venöz yetmezlik ya da toplardamar yetmezliği adı verilir. Toplardamar yetmezliği, ayaklarda kanın birikmesine ve damarların genişleyerek varisleşmesine yol açar. Büyük varislerin tedavisinde asıl amaç varisin kendisini değil, varis oluşumuna kaynaklık eden bu toplardamarın tevdisi olmalıdır.
 
Varis kimlerde sık görülür?
Varis tüm erişkin insanlarda görülebilir. Ancak bazı kişilerde biraz daha sık görülür. Buna varisin risk faktörleri diyoruz. Bacak varisleri birinci derece akrabalarında varis olanlarda, kadınlarda, özellikle birden fazla doğum yapmış kadınlarda ve kilolu kadınlarda daha sık görülür. İşi gereği uzun süre ayakta kalan ya da uzun süre oturanlarda da varis daha sıktır.
 
Varis Çeşitleri
Büyüklük ve yapısına göre bacakta 3 tür varis oluşturur:
 
Kılcal damarlar (telenjektazi): Ciltten çıkıntı yapmayan, saç kılı inceliğinde, kırmızı-mor renkli toplardamarlardır. Bu damarlar toplumda büyük varislerden çok daha yaygındır. Kılcal varis yoğun olduğu zaman ağrı, sızı kaşıntı gibi yakınmalar oluşturabilir. Bunun dışında görüntüsü kişiyi rahatsız edebilir. Kılcal damarlar yakınma oluşturuyor ya da kozmetik olarak kişiyi rahatsız ediyorsa tedavi önerilir.
 
Orta boy varisler (retiküler varisler): Ciltten hafif çıkıntı yapan, koyu yeşil renkli, 2-3 mm kalınlığında kıvrıntılı toplardamarlardır. Genellikle diz arkasında görünür.
 
Büyük varisler (variköz venler): Ciltten bariz çıkıntı yapan, çapları 3 mm’den büyük, parmak kalınlığında olabilen varislerdir. Büyük varisi olan insanların hemen tümünde deri altında büyük toplardamarlarda toplardamar (venöz) yetmezliği vardır. Büyük varisi olan kişilere tedavi öncesi mutlaka ultrasonografi inceleme yapılmalıdır. Aynı kişide sıklıkla birden fazla varis türü olabilir. Örneğin bir kişide kılcal ve retiküler varis aynı anda olabilir. Ya da aynı kişide her üç varis türü aynı anda olabilir.
 
Varis Tanısı
Varis dıştan çıplak gözle bakıldığında rahatlıkla görülür. BU nedenle varis tanısı koymak çok kolaydır. Önemli olan görünen varislerin altında ana toplardamarda bir yetmezlik olup olmadığıdır. Bunu ortaya koymak için kullanılan en iyi tanı yöntemi renkli Doppler ultrasonografidir. Başka bir tanı yöntemine gerek yoktur. Varis tedavisi yapan Girişimsel Radyologlar Radyoloji eğitimlerinde ultrasonografi incelemesine son derece hâkimdir. Her hastada 20-30 dakika süren bir incelemeyle varis ve varisi oluşturan toplardamar yetmezliği incelenerek ne tür bir tedavi yapılması gerektiği kolaylıkla belirlenebilmektedir. İyi ve detaylı bir ultrasonografi inceleme tedavinin en önemli ayağıdır.
 
Varisten Korunma
Varisi kesin olarak engellemek ne yazık ki mümkün değil. Ancak bazı durumlarda varisin ilerlemesi geciktirebilir ve oluşturduğu yakınmalar en aza indirilebilir. Bunun için en önemli yöntem ayak yayı ya da bacak kaslarının çalışmasıdır. Bunun için yürüme ve yüzme başta olmak üzere bacak kaslarını çalıştıran her tür spor faydalıdır. Varis çorabı kullanımı da bacakları rahatlatır ve uzun dönemde varisin kötü etkilerinden korur.
 
Varis Tedavi Yöntemleri
Günümüzde tüm varis türleri tedavi edilebilir. Ancak her bir varis türünün (küçük, orta ya da büyük varisler) tedavisi birbirinden farklılık gösterir. Temel olarak büyük varislerde önemli olan varis oluşumuna yol açan toplardamar yetmezliğini tedavi etmektir. Kapak yetmezliği olan bu damarları tedavide ilk önerilen yöntem lazer ya da RF tedavisidir. Orta boy ve kılcal varislerde önerilen ilk yöntem sıvı ya da köpükle skleroterapidir.
 
Lazer, RF (Radyofrekans) ve Buhar Tedavileri
Lazer, radyofrekans (RF) ya da buharla caris tedavilerivariste ameliyatla tedavinin yerini alan ve artık ameliyata tercih edilen yöntemlerdir. Bu tedaviler ameliyat değildir. En sık yapılanı lazer işlemi ya da lazer tedavisi diye isimlendirilir. Tedavi işleminde narkoz kullanmaya ya da hastanede yatmağa gerek yoktur. İşlem tümüyle ağrısızdır. Tedaviye yürüyerek gelir ve tedaviden hemen sonra yürüyerek gidersiniz. Ancak işlemden sonra lazer yapılan bölgelerde 1-3 hafta süren ağrı olabilir.
 
Köpük Tedavisi (Skleroterapi)
Skleroterapi damar içinde ince bir iğne ile kimyasal olarak damarın içi duvarını tahrip ederek kapanmasını sağlayan bir ilaç verilerek varisli damarın yok edilmesidir. İlacın bir sıvı şekli, bir de köpük şekli vardır. Köpük şekli kullanılırsa "köpük skleroterapi" diye de adlandırılır. Sıvı ve köpük ilaç aslında aynı ilaçtır (Aetoxysklerol). İlaç damara verildikten sonra damar içi duvarında bir reaksiyona yol açarak damarın büzüşmesini ve zamanla yok olmasını sağlar.
 
Tedavi Sonrası Süreç
Damar içi lazer ya da radyofrekans (RF) yöntemleri varis tedavisinde ameliyatın yerini alan yöntemlerdir. Ne kadar kolay olursa olsun işlem sırası ve işlem sonrası hastalar için rahatsızlık verici olabilir. Tedavi sırasında olabilecek en önemli sorun ağrıdır. Merkezimizde varis tedavisi için en modern yöntemler kullanılmakta ve işlem konforlu ve tümüyle ağrısız bir şekilde yapılmaktadır.
 
Varis Tekrarlar mı?
Tedaviden sonra varisin tekrarlayıp tekrarlamayacağı en çok sorulan sorulardan biridir ve varisi olan herkes bu konuda farklı şey duymuştur. Lazer yöntemiyle tedavide %5 civarı tekrar mümkündür. Ama tekrar olduğunda genellikle tüm damar değil damarın çok kısa bir kısmında tekrar olur. Skleroterapi de tedavi edilen kılcal damarların yaklaşık %70’i tedavi olur, %30’u tedaviden etkilenmez. Köpük skleroterapi yapılabilen daha geniş kılcal ya da orta boy varislerde tedavi etkinliği %80-90 düzeyine çıkar. Tekrarlayan ya da etkin tedavi olmayan tüm varislere tekrar tedavi ile tam kapanma sağlanır.
SPESİFİK KLİNİKLER
 
 
Acil Görüntüleme Kliniği
Girişimsel Radyoloji Kliniği
Kadın Sağlığı Görüntüleme Kliniği
Kanser Görüntüleme Kliniği
Pediadrik Görüntüleme Kliniği
 

 
Bu websitesinde yer alan bilgiler tedavi ve tavsiye amaçlı olmayıp sadece bilgilendirme amaçlı olarak yayınlanmaktadır. Tedaviye ihtiyacınız olduğu durumda tıbbi destek almak için doktorunuza başvurunuz.
SİZİ ARAYALIM
 

 
Her konuda bilgi almak için, bilgilerinizi bırakın, biz sizi arayalım.